12 Aralık 2010 Pazar

(L)

Biz kar oynadık , sonrada hasta olduk. Ama hep şu şarkıyı söyledik : Hastayız , mutluyuz. Daltonuz , gururluyuz.
Nırınırım. =D


Buraya yaklaşık 6 yok değil 9. Her neyse bilmem kaç küsur yıl sonra gökten beyaz melek yağdı.
Yada kelebek^^


Çok güzeldii (A)
İlk defa kar oynadım. Tamam ilk defa değil , ama ilk defa bu kadar eğlendim =)


Ve de minik cadının fotoğrafını çektim.
O şanslı çünkü ben onun yaşındayken bir keresinde kar yağdığında hastaydım.
Bu kadar düşük bir cümle kurmak istedi canım.


Neyse. İşte minik cadı.
Cadı o , çünkü bazen gerçekten çekilmez olabilir.


7 yorum:

Jove dedi ki...

fotoğraflarda renkler süper:)
bi ben goremedım su karı

Profösör dedi ki...

İzninle bu cadıyı safamı renklendirsin istiyorum. Güzel bllur gibi bir ifade. Masum ve zeki. Şirinliği de bakışlarında kırmızılaşmış.

Ra. dedi ki...

İzmir de kar yağması insana çığlık attırır.
O kadar büyük bir özlem vardı burda ♥

Şimdi karlı dağları izliyoruz artık.O bile güzel.

Teşekkürler Jove. =)

Masumluk mu =D
O onda pek mevcut değildir. :P
Zeki , zeki , yine bir o kadar zeki bir cadıdır o =)
Evet, ama şirindir ♥

İnsan olun biraz... dedi ki...

Blogunu izleyemiyorum isteğiniz gerçekleştirilemiyor diyor.

Profösör dedi ki...

Bugünün postu bu olsun. Bu öykücüğü sevimli cadı için bırakıyorum. O da hayata bir umutla ve bir tebessümle bakabilmesi için;

Küçük balık, yiyecek bir şey sanıp süratle atıldı çapariye. Önce müthiş bir acı duydu dudağında... Sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü. Neye benzerdi acaba gökyüzü. Balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu ve küçük balık anladı yolun sonunun geldiğini. Koca denizlere sığmazdı, oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız dostlarına değiyordu ister istemez. Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine. Yavaşça karardı dünya; başı da dönüyordu. Son kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu.
İşte tam o sırada eğilip aldım onu, yürüdüm deniz kenarına. Bir öpücük kondurdum başına. Sade bir törenle saldım denizin sularına. Bir an öylece baka kaldı, sonra sevinçle dibe daldı gitti. Teşekkürü de ihmal etmemişti, birkaç değerli pulunu avuçlarımda bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme: "Neden yaptın bunu?" diye sorar gibiydiler.
"Bir gün" dedim, "Bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük balık kadar çaresiz, son ana kadar hep bir ümidim olsun diye."

Ümidinizin kalmadığı anlarda, bu hikâyeyi düşünüp, teselli bulabilirsiniz.

Ra. dedi ki...

İnsan olun biraz... :
bilemiyorum. Ayarlara bakmalıyım .w


Profösör:
Teşekkürler =)
Sonu çok iyi bitmekte hikayenin.
Bu postun umudundan bende yararlandım =)

Profösör dedi ki...

Mademki yaşıyoruz umudumuz olsun o zaman. Hepimiz paylaşalım umudu..