26 Nisan 2011 Salı

Aramızdaki yılanlara mı , değişen insanlara , gerçek yüzünü fark ettiğim önemli kişiye mi , tutunmaya çalıştığıma mı....
 zor dmi..

6 Nisan 2011 Çarşamba

Bana mı düşmüştü. evet bana düşmüştü. tam da soluma.

29 Mart 2011 Salı

A yoluna giderken B yoluna sapan sorudaki aptal araba gibi düşün sensiz beni.Sapmalarım medeni halimin simgesi. Hergün hayallere 0 metreden sap'lanmışım , ve tüm yolunu sapmış eros oklarına rağmen sap gibiyim hala , maşallah!

Gece yarısı ruh hali. Sınav haftası , beynin sulanma aşaması bide. -.-
Bisiklet sürerken belin açılır inşallah ttnet.

23 Şubat 2011 Çarşamba

~





‎''yağmurdan sonra toprağın kokusu olsun diye,yoktu suyun kokusu..."

20 Şubat 2011 Pazar



Biri bana dedi ki : Blemezsin denemeden..yapmadgn atislarin yüzde yüzünü iskalarsin unutma...
Bende diyorum ki,
Bana ilerle demen boşuna aslında bir halka diğerine bağlı , olay orda.
O onu unutamazken , ben itiraf etsem ne değişir.Evet aslında değişir bir şeyler. O da sadece mesafeler. O uzaklaşır benden.Ben yine aynı sevdanın içinde.
Yaşanmışliklar olmadan unutmak en kolayı derler aslında ama onu ne kadar tanrılastrdgna bağlı bence..
Ve şimdiyse sonuç hiç ironik değil. Gayet klasik.
O onu unutamazken , bende onu unutamıyorum.
Ve eğer itiraflar olursa benden ona ,
Acıların en büyüğü de ağır gelir bu bedene mutluluğun en büyüğü de.
Ve büyük ihtimal en büyük acı bekliyor olur beni sonunda.
Nasıl olsa bu şekilde de hiçbir şey varmaz bi sonuca. Kavuşmak şimdilik en muhteşem rüya.
Sana seslenişlerimi yolunu kaybetmiş bir çocuğun anne feryatlarına dönüştürdüm. İşte o zaman gördüm en derin kabusları , o zaman fark ettim ilk defa el ele tutuşan insanları ve o zaman hissettim seni içimde , anne özlemi kadar derin biçimde.


Seni seviyorum.
JosHaylee.

14 Şubat 2011 Pazartesi

yazmayı unuttuğum kaçıncı başlık -.-



*Saat sensizliği seyrek geçiyor
makyajını hazanla yapmış kaldırımlar
loş sokak lambalarından takıları pek bir yakışmış
elim cebimde ve koluma girmiş yâr bakışlı yalnızlığım
yarimin yanında,
gözlerine benim gözümle bakan kadını gördüğüm yerde ölür haldeyim.
saat şimdi kaç geçiyor bilmiyorum,
şu vakitte sensizliğinde ötesindeyim.



*Baş roldeydin sen oysaki şimdi tüm boş roller senin.


*Bazen gitmiler devasa yumruklara özenirdi. Birileri bir gidişte beni devirdi.


*Aşk , karnında uçuşan kelebeklerin dünyasıdır.


*Belki şimdi dilim tam ifade edemez kendisini , belki sen kelimelerimden sıyrılmayı başarırsın. ama gözlerime bakmadan gitme , sen onları iyi tanırsın..
Benim kadar gururlu değillerdir , sana gitme diyebilecek iki çift gözüm var.
Onlarda anlatmazsa sana beni ;
Hayatım ; gözyaşlarım gamzelerine ulaşana kadardır.



*Bir anlam gelse,
ne varsa alsa götürse.



*Sorarlarsa bana ''Ne iş yaptın bu dünyada '' diye rahatça verebilirim yanıtıni : yalnız kaldım , kalabildim. 6 milyarın arasında doğdum ve hiçbirine çarpmadan geçtim.


*Insanlar duygularımı sorduğunda , evt evt aynı sandığın gibi diyorum. Çünkü asla benim hissettiğim gibi olanı anlayamiyorlar.


*Kar yağarken üsüyorsa bulutların elleri , ben ağlarken de ıslanmalı dudakların. Ve neden , açılmış avuçlarımi ağzımdaki haykırışlarla doldururken , böyle sırtını döner bir parça tanrılastırdıklarm.


*Bir maskeden gülümsemeyi ? anlatabilicegini düşünüyor musun ve sana kahramanlarınla hayaletleri takas ettirdiler mi ?


*Sesimin ulaşmadığı yerlerden kendime bakar gibi yalnızım.


*Yorgun adım marş hayata devam etmem hayli zor , ki yüzünü çizdiğim bulutta seni bir damla yağmiyor.


*Aslında hata belki karşılıksız aşklar artık , lazım olan duyguları bir köşede saklamaktir.


*Bazen hayat ağırlaşıyor. Bir kelebeğe , kanatlarının ve süslerinin ağır gelmesi kadar hatta.


*Başı sonu içiçe geçmiş bir hikayede ortaya çıkacağı anı karıştırmış bir kahraman gibiyim.. Nerede ortaya çıksam yanlış karedeym.


*Yağmur yağınca boğulur karıncalar ve karınca kadar küçük olduğumu unutur yağmurlar.


*Beni parmakla gösteren bir hava
Ve ben, kendi arkamdan sur eklenirim, inanılmaz bir hata bu.
Bu hava, her şeyi zaten bilen bu hava. Dedi ki: "Aşklarını hatırla..
Hatırla, çünkü sıra sende
Ağlamaman için sebep yok
Kollarında hatıralarınla..."

*Sevdiklerimizi aldığı için mi güzel olur , toprağın yagmurdan sonraki kokusu. Ve rüzgarı sevmiyorsan , sancı verir bulutlardan seken bir martının dokunuşu.

*Gözlerimle sözcükler kurabilmek için şahsında, bir takım eylemlerim oldu ara sıra. Mesela gülüşlerinden medet ummak gibi, mesela geçtiğin yollarda, sokaklarda yolunu beklemek gibi..

*Biz hep doğru cümleler kurduk , üç yanlışın gelip götürdüğü.

*Bak şimdi yine dilim dolandı yüreğime..
Hep böyle oluyor,
ne zaman seni anacak olsam , dilim yüreğime konuyor.

*Herkes fazlasıyla sevmiş , Ben eksikleriyle de sevdim oysa.

*Aşkın seninle ödüllenemeyen yanıydı yalnızlık.
Ardı , nefes kesiği
ötesi yara , berisi bere , dahası izdir.

*Kırmızı yanlışlı kızın en büyük haber başlığıydı; "kurta kapıldım".

*Hem sensizlik hem karanlık bu kadarı fazla.
Üstümü de örtme bu şevkat de fazla, ışıkların hepsi açık 
olsun.
İçim burkuluyor sen nasıl gidersen git. 
Dur, burayı iyi dinle; birkez daha söylüyorum ve son kez.
Seni seviyorum.
Sen giderken ben içimden haykıracağım 'kusursuz bir aşktı
bu' diye.
Kusursuz bir aşktı benim sana büyüttüğüm sen ne yaşadın
bilmiyorum...

*İşte yine birşeyler göç ediyor buralardan..
bir martıyi alnının ortasından vururcasına
Dudaklarımdan bir veda damladi dudaklarına.

*Adını anmak güzeldi, dost ağızlarda sana dair cümlelerin ıslatılmasi..adını anmak.. Yüksek sesle , kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak.. biraz gülünç , biraz sitemkar.. Güzeldi..
Adının Türkçedeki yankisi özeldi..

*Şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde..
Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde..
Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar,
Önce sakladıkları, bir adamın içinde.

*Daha az kanarim geldiğin kadar gidersen , ki bir gün gideceksin bende kaldığını bilmeden.


Buna ihtiyacım vardı tamam. sonuna kadar okuduysan tebrik ederim ne diyim =) ♥.♥

9 Şubat 2011 Çarşamba

.

Bir virüs volta atıyor beynimde
Düşüncelerimin arasında sırtarıyor,
Babaannem görse bağırırdı şu şekil;
Bu burada ne bok arıyor,
Bağırma babaanne, üzengim çok alınıyor,
Tanrım aç kollarını işte bir üvey kulun sana koşuyor.

23 Ocak 2011 Pazar

Küçükken herkesin sevgisi 'buuuuuuu kaaadaaaaaar' dı.
Şimdi şu kadar.









Bu resmin burdaki alakasını çözen ?
Okul yolları taştan.
Tamam.
Bide uçmak istiyorum ben.
Aklımda otostop maceralarımız döndü birden.
Ordan bu foto^^





22 Ocak 2011 Cumartesi

:kötükadınkahkahası:

Kod adı : Armut.
İmha edildi.
Güle güle şekerim *-*
Ahah.

31 Aralık 2010 Cuma

Niye herşey benden kaçıyor ki ?
Facebook profilim resmen benden kaçıyor. Açılmıyor.
Bi paylaşımı beğeniyorum. Beğen butonu kayboluyo.
Yorum yap ve paylaş da onunla birlikte tuz buz.
Çok ciddiyim.
Gerçekten böyle oluyo. 
^+%'fddj(69%64Error.
Hayatçokbok.


3 yıldan beri özenle içimde kinimi büyüttüğüm ama kimsenin bana onun o kadar kötü biri olduğuna inanmadığı için çevremizde dolaşmaya devam ettiği...
Bu kelime gerçekten için çıkılmaz bi hal aldı =D
Tekrar kuruyorum^^


Yaklaşık 3 yıldır salak bi kıza kin besliyorum.
Neden mi ?!
çünkü salak.
Tek neden bu olsa keşke.
İlk başta en yakın arkadaşımı çaldı.
Sonra sevgilimi.
Sonra arkadaşımı geri aldım.
Sevgilimi almak bile istemedim , neyse.Onda kalsın.Kalamadı da. yine neyse.


öhöm.
Şimdi de en yakın arkadaşım kukuletayı bir zamanlar çaldığı yetmezmiş gibi şimdi de yüz üstü bıraktı.
Küsler yani. Tüm ilişkileri bitti.Tabi buna çok sevindim de şu aralar intikam peşinde.


Şimdide geldi muffinimin sev/di/gilisini elinden aldı.
Nispet yapar gibi gözümüzün içine soka soka 3 gündür kol kolalar.
Lanet olsun.


Ve tüm intikam çanlarının benim için çaldığını sanırken onun çanlarının tiz sesi karışmış benimkilere.


Ve tekrar söylüyorum.
Bu kadar zaman sonra ne balık adam ne de o kız benim arkadaşlarımı , sevdiklerimi elimden alamaz.


Anlayacağınız gerçekten sinirli bir şekilde giriyorum yeni yıla.Umarım sizin ki Gökkuşağı kadar renkli geçer.


Mim'im varmış benim ♥
Hemde bu ilk =)

crazywomenrosemary çok çok çok teşekkürlerr =)


Blog dostlukları adına bir liste yapmamı istemiş =)


*Fé Sénfonisi 


*alkollü balık . 


*Jove 


*Profösör 


Mim konusu :Anılarımız ve anılarımızın eşyalarımıza yüklediği
anlamlardı.

Ama ben sizi biraz sıktım. üzgünüm.
Anılarımı anlatamayacak kadar moralim bozuk.



17 Aralık 2010 Cuma

asd0hjf9*-70.9(%&+^346 hönk.

Kabusun sonundaki gibi en koyu çığlığı çıkartmaya çalışırsın.
Sona yaklaştığını hissettiğinde.
Ama acı bir gerçek vardır ki o çığlığın çıkmak istediği zaman ses hep çekingendir.
Sadece olayın tüm acısını boğazında hissedersin , sessizce..
Kimse duymadan uyanırsın kabusundan.
Unutursun sonra da , güne devam edersin.
Kabus her gece bekler aslında tepende , bilmezsin.







Meselalar yok olsa.Keşkeler hiç duyulmasa.
Hep iyikiler olsa. Ne biliyim , bi kerede böyle olsa ?



Temennilerime dil uzatan arkadaş. Orada dur.














Şakacıktan ♥
Bu lafa bayılıyorum, cidden.

12 Aralık 2010 Pazar

(L)

Biz kar oynadık , sonrada hasta olduk. Ama hep şu şarkıyı söyledik : Hastayız , mutluyuz. Daltonuz , gururluyuz.
Nırınırım. =D


Buraya yaklaşık 6 yok değil 9. Her neyse bilmem kaç küsur yıl sonra gökten beyaz melek yağdı.
Yada kelebek^^


Çok güzeldii (A)
İlk defa kar oynadım. Tamam ilk defa değil , ama ilk defa bu kadar eğlendim =)


Ve de minik cadının fotoğrafını çektim.
O şanslı çünkü ben onun yaşındayken bir keresinde kar yağdığında hastaydım.
Bu kadar düşük bir cümle kurmak istedi canım.


Neyse. İşte minik cadı.
Cadı o , çünkü bazen gerçekten çekilmez olabilir.


11 Aralık 2010 Cumartesi

8 Aralık 2010 Çarşamba

Değiştim , yenilendim.

Kırmızı Kurdela oldum.
Kurdele değil. Kurdela^^

Değiştirdim , değiştirdim.Sonunda bunda karar kıldım. İyi olmuş mu blogum ? =)

Ayrıca çokca mutlu oldum.19 takipci görünce ♥

Başlık resminde ki kız gibi bende de kısacıklar sarı saçlar , ezik duruşlar falan =P
Kendimi anca bu kadar iyi tanımlayabilirdim yani Hani.

Bide şu:
http://fizy.com/#s/1gyoe4

7 Aralık 2010 Salı

Sarı saçlıyım ama inanmıyorum. Var mı böyle bişi?





Benim olanın benim olduğuna inanmıyorum. İnanamıyorum.
Mesela sarı saçlıyım ama hala sarı saçlı olduğuma kendimi inandıramıyorum.
Sanki bir sabah uyandığımda saç rengim akmış olucak ve simsiyah saçlı kalıcam gibi geliyo.

Evet , evet tam da böyle hissediyorum.


Onlara sahip çıkamıyorum sanki.Sahiplenemiyorum.Hala sarı saçlı olmamın sevincini bile yaşayamıyorum mesela.

Sanki çok sevinince kaçıvereceklermiş gibi geliyor bana.
Bilmiyorum.



Bu dostlarım içinde öyle.

Hep çok özenirdim “senin için canını verir” denilen dostlara.
Şimdi onlara sahibim. Ama inanamıyorum hala.
Birilerini “Kukuleta benim en yakın arkadaşımdır” derken bile çekiniyorum.Sanki bir an karşımdaki bana inanmıycak gibi geliyo.


Bilmiyorum işte.






Mesela Ofuz geçen gün beni anladığını fark ettirdi bana.
Nasıl duygulandım anlatamam.
Bana sen şöyle birisin sen böyle birisin falan filan dedi.
Yemin ederim ağlıcaktım.
Öyle ama çok hoşuma gitti.
Onun gözünde bu kadar değerli olduğumu hissetmek.
Bazı şeyler sözlerin önüne geçer ya işte öyle oldu.



Kumru mesela sevgisini çok göstermez.
Ama arada bir hissettirdiğinde çok seviniyorum ben.
Evet işte bu diyorum. Beni seviyo ve beni dostu olarak görüyo.
Aslında öyle gördüğünü biliyorum ama inanamıyorum işte.
Kendimi inandıramıyorum.



Her şey çok garip aslında iç dünyamda.






Ofuz haklı =D
Tanıdığı en karmasık kızmışım ben.
Evet öyleyim dostum bak buna inanıyorum =)



Ofuz’u , Kukuletamı , Kumrumu o kadar çok seviyorum ki ♥
Onlar iyi ki varlar hayatımda. Kalp♥



                                                                 Sevilen biri olduğuna inanamayan JosHaylee 0.o

24 Kasım 2010 Çarşamba

Siz Öndekiler.



Siz öndekiler. Hayatımızı süpürdüğünüzün farkında mısınız ?
Bizim elimizdeki her şeyin kaybolduğunu , her şeyin artık bayatlamış kek kadar yavan geldiğinin farkında mısınız ?
Sizin yarınlarınızı bizim dünden yaşadığımızı ve aslında hayatın bu kadar hızlandığının farkında mısınız ?

Kim dedi ki bu anım unutulmaz diye. Dün unutulmaz dediğin yarın keşke yaşanmasaydı olmadı mı hep.
Dün mutlu olduğun bugün nefret ettiğin olmadı mı ?
Aslında sevgimizde o kadar yavanlaşmadı mı bizim ?

Süpürdünüz siz bizim geleceğimizi.
Elinizdeki robotlarla makinelerle süpürdünüz.
Yarına eskimiş hurdalar bıraktınız.Ve bunu biz daha çocukken yaptınız.

Hayatı somutlaştırdınız. Anlarımıza hep o bitmek bilmeyen teknolojinizi soktunuz.
Kıymetli olan süpürge altında kalanlardı aslında.Yada halının altına sakladığınız dünlerimizdi..Dündekilerdi..

Daha çocukken hurdaya dönmeyi tattım ben.Küflendiğimi , paslandığımı hissettim.En çok da geçmek bilmeyen zamanda dinmek bilmeyen istekleri karşılamaktan yoruldum.Dur diyemedim kendime.Çünkü dur denmedi geleceğe..Yarının gelecekleri de dünden bitti böylece..


Süpürülen JosHaylee.   

22 Kasım 2010 Pazartesi

Köşede ki kız benim.





Kıyıda köşede dur , sıradan ol , fark edilme -.-

Sadece hakeden ve merak eden görsün gerçek tılsımını. Senin gökkuşağının renklerini öyle herkes bilmesin. İç dünyanın çiçeklerini yaşamda akıttığın gözyaşlarıyla büyüt.O çicek kokusu saçlarından uzaklaşmasın..
Sıradanlıgın ritmi başkadır oysaki.Sende aç müziği son ses am
a kendine sakla ezgini. 

Evt , şimdi merak ettiysen beni orada duruyorum ışte köşede ve sıradan bi kızı oynuyorum.


Aslında ben çoktan karıştım köşelerden düşlere~

                                                                                                                                           JosHaylee.

1 Kasım 2010 Pazartesi

..



Babamla yaptığım uzun 'geleceğim' adlı sohbetten sonra fark ettim.Babamın tek korkusu ikoncanların topuklarıma sıkması.=D
I-hm üzüldüm.Onların o kadar zeki ve cesaretli olduklarını sanmıyorum.Evet hatta değiller.

~~

Tüm vermem gereken kararların bir kenarda toplanıp bakışlarını bana çevirdiklerini hissediyorum..Çekilin ordan.Önümü göremiyorum.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Bohem Olucam Ben.

Merebaa.

Blog açmak istedim çünkü forumlardan twitten ve faceden fazlaca sıkılmış bulunmaktayım.
Sırf bilin diye belirtiyorum.

Saçma bi giriş oldu. Şimdi ben başlayamam başlayamam sonrada susmam. Hayır şimdiden bilin yani. Sonra bu kız niye susmadı falan demeyin.

Öheöm. Şimdi.
Ben böyle çizerim , çizerim , çizerim.. Onun dışında pek de bişi yapmam. Ha bide okurum.Arada da yazarım.

Hakkımda bölümünde zırvalamamın nedeni  de bi an düşününce kendim hakkında ne yazsam da insanlar beni tanısalar bulamamam.Hala da bulamadım.Burda ne yazmam gerektiğini de bulamadım da.Neyse.

Şimdi ben Bohem olucam tamam mı. Anlaşalım hani.

Oha.Bohem mi olucaan sen yavrum.? Diyenlere sesleniyorum.

Evt ben Bohem olucaam.
Evt Anne ben bohem olucaam.
Evt Baba ben bohem olcaam.
Evt Abla ben bohem olucaam.

Bohem gibi giyinicem sadece korkmayın.Düşünürüm belkide.
Ama öyle bohemliğin tribal enfeksiyon olduğunu falan düşünmüyorum ben.

Bknz. Duruluk kıvamının  abartılması sonucunda  sanatsallaştığı zannına kapılan bir tiribal enfeksiyondur.

Demiş biri. Kim ki bu.Bende bilmiyorum.Demiş ama sonuçta.
Belki bi süre sonra tribal enfeksiyon kısmını ucundan yakalarım kim bilir.Ama bence bohemlerin modası geçince benim fikirlerinde modası geçer.Hep öyle olur zaten.Ordan biliyorum yani.



Sonuçta bi yerden başladım hani.Ve Bittii.

Josнaylee. Sizi öper. 
:xoxo: